Hayatın ve İlişkilerin Temel Taşı: Denge

Hayat bir dengeden ibarettir. Eğer kendi dengenizin altında biriyle birlikte olursanız, zamanla siz de dengesizleşirsiniz. Bu durum, hem psikolojik hem de fizyolojik rahatsızlıklara zemin hazırlar. Tıpkı bedenimizde olduğu gibi.. 

Vücudumuzun dengesini sağlayan birçok sistem vardır; bunlardan biri de iç kulakta bulunan vestibüler sistemdir. Bu sistem bozulduğunda baş dönmesi, bulantı kusma, göz problemleri, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, anksiyete, depresyon ve hatta konuşma bozukluğu gibi birçok sorun ortaya çıkar. Kısacası, tek bir sistemin bozulması tüm yaşam kalitesini etkiler.

İlişkiler de tam olarak böyledir. İçinde bulunduğun ilişki seni beslemiyorsa, seni aşağı çekiyorsa, ruhsal dengen bozulur. Zihinsel karmaşa artar, beden tepki verir. Uyuyamazsın, iştahın değişir, odaklanamazsın. Kendini değersiz, yetersiz hissetmeye başlarsın. Tüm bunlar, görünmeyen ama çok derin yaralar bırakır.

Oysa sağlıklı bir ilişki, iki dengeli bireyin bir araya gelmesiyle oluşur. Birbirini tamamlayan değil, destekleyen. Eksikleri değil, potansiyeli gören. Çünkü ancak kendi merkezinde sağlam duran bir insan, karşısındakine de destek olabilir. Yoksa denge yoksa, bir taraf hep verici, diğeri hep alıcı olur. Bu da zamanla ilişkide tükenmişlik yaratır.

Kendine dön. Dengen ne durumda? Hayatında seni aşağı çeken şeyler var mı? Ruhunu yoran, bedenini hasta eden ilişkiler içinde misin? Eğer öyleyse, durmak, sorgulamak ve yeniden merkezine dönmek zamanı gelmiştir.

Unutma, denge bozulduğunda her şey bozulur. Ama denge kurulduğunda her şey akmaya başlar.