MUTLU İNSANLAR KİTAP OKUR VE KAHVE İÇERLER

 


Hatırlarsanız ille de bu kurtlu fesleğeni almıştım kasa elemanının “değiştirin” uyarılarına rağmen.. Çünkü kimse almayacaktı, biliyordum. Kurtlarını temizledim, suladım, birazda güneş işte bu kadar.. Belki diğerlerinden alsam bana aynı sevinci, yeşerirken verdiği duyguları yaşatamayacaktı.. Kusurları ile kabul etmek.. Kusuru olanı da sevebilmek.. “Mutlu insanlar kitap okur ve kahve içerler ” çünkü onlar kendi kusurlarını bile severler..

 

Kısaca yorumsal özet;

Kitaplar arasında gezinirken kitabın ismi dikkatimi çekti demiştim. Asla vazgeçemeyeceğim kelimelerdi;  “kitap”, “kahve” ve “mutlu” sözcükleri.. Başlığında da kitap, kahve ve mutluluk görünce içerisinde de var diye düşündüm. Kitap ve kahve güzellemeleriyle ince ince örülebilir miş. Malzeme masanın üstüne konmuş, karıştırılırmış ama sanki yarım bırakılmış gibi. . Baş rollerin de acı, hüzün ve hayatla başa çıkmayı deneyimleme süreci var.  Biran kendimi buldum diyebilirim.

Diane, bir trafik kazasında kaybettiği eşinin ve sonra kızının ölümlerini kabullenmekte zorlanınca içe kapanma ve hayattan kopma süreci yaşar. Bu süreçte kendisine yardımcı olabilen tek kişi birlikte işlettikleri kitap kafe “Mutlu İnsanlar ”da çalışan ve aynı zamanda en yakın dostu olan Felix’tir. Diane bir gün, ölen eşi Colin’in İrlanda’ya birlikte gitme hayaline sığınarak, Paris’teki hayatını geride bırakır ve  İrlanda'nın Mulranny adlı küçük bir köye yerleşir. Ve değişim hikâyesi başlar. Diane “Büyük aşklar nefretle başlar.” klişesine uygun bir akışta yaşar. Bu süreci nesnelerle vurgular: Ölen eşini unutmamak için her zaman onun gömleğini üstünde taşır, bir gün tam da ölmeye karar verdiğinde üzerindeki ıslak giysileri çıkaran adamın gömleğini giymesi gibi… Boynunda taşıdığı yüzüğü kaybettiğinde o yüzüğü kendisine getiren adamın, bilmeden yüzükle simgelenen duygu akışını kendisine çevirmiş olması gibi… Esas kızın “kitap kafe”si, esas oğlanın fotoğrafçılık merakı ile yavaş yavaş ısınmakta olan bir ilişkiye adım atma süreçleri.  Eğer roman, “Çivi çiviyi söker.” misali ölümle yitirilmiş bir aşkın yerine yeni filizlenen bir aşkla sonlansaydı, romanın başlığı yerini bulmazdı. Sonu sürprizli… Eğer okursanız size kalsın.